Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları Tedavisi Konya
Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları Tedavisi Konya
Hayatta her
şeyi kontrol edemeyiz. Kontrol edebildiklerimiz edemediklerimize göre daha
azdır. Kontrol edebildiklerimizden en önemlisi ise kendimiziz. Hayatımızda bir
şeylerin değişmesini istiyorsak bunu bekleyerek halletmek süreci uzatacak ve
yaşam kalitemizi düşürecek hale getirecektir. Yaşadığınız olaylardan çok
endişeleniyorsanız, kendinizi durduramıyorsanız, sürekli her şeyi denetleme
ihtiyacındaysanız hayatınızda bir şeyler yolunda gitmiyor olabilir. Bunu
durdurmak sizin elinizde. Doğru zamanda psikologla iletişime geçtiğinizde onun
uygulayacağı etkili müdahale hayat standardınızı yükseltecektir. Kaygı
(Anksiyete) Bozuklukları psikoterapide EMDR Tekniği ya da Bilişsel Davranışçı
Terapi ile tedavi edilebilmektedir. Semptomları azaltmak, olumsuz
düşüncelerinizi, kalıplaşmış yargılarınızı değiştirerek olumluya çevirmek
mümkün. Konya bölgesinde deneyimli, eğitimini tamamlamış psikoterapistlerimiz
Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları ve türlerinde ilk adımı atarken yanınızda olmak
için sizi bekliyor. ‘’Kafamızdaki olumsuz düşünceler, bahçedeki yabani otlara
benzer, onlara kızmak yerine temizlemeyi tercih etmek yaşam standardımızı
arttıracak nitelikte olacaktır.’’
Anksiyete
Bozukluğu Kimlerde Daha Sık Görülmektedir?
Anksiyetenin
her yaşta ortaya çıkabileceğini söylemek mümkündür. Çocuklardan yaşlılara kadar
her kişide anksiyete olması olasıdır. Okul dönemindeki etkileri çocuklarda sık
şekilde görülür. Çocuklar, alacakları notlardan aile içindeki yaşantılarına ve
arkadaşlık ilişkilerine kadar her konuda anksiyete bozukluğu sahibi olabilir.
Bu durumda da aslında anksiyetenin yaşa bağlı bir psikolojik rahatsızlık
olmadığını söylemek mümkündür. Yine de yapılan çalışmalarda kadınlarda,
erkeklere oranla daha sık şekilde anksiyete bozukluğu görüldüğü
gözlemlenmiştir. Bunun yanı sıra sürekli baskılanan, çocukluktan itibaren
sosyal anlamda zayıf olan, korumacı şekilde yetiştirilen bireylerde
anksiyetenin daha sık görüldüğü gözlemlenmiştir. Ayrıca genetik şekilde
anksiyete bozukluğu durumuna rastlanılması da olasıdır. Travma ve benzeri
durumları yaşayan bireylerde anksiyete bozukluğu daha sık şekilde gözlemlenir.
Genel
Anksiyete Örnekleri
Bireylerin
bazı durumlarda kilo alma durumuna karşı kaygı duyması da mümkündür. Yaptıkları
iş kimi zaman fiziklerinin ön planda olduğu işler olabilir ya da ilişkilerinin
kilo almalarına bağlı olarak sonlanabileceğini düşünebilirler. Bunlar da
aslında zamanla tetikleyicilere bağlı şekilde gelişen kaygılardır. Çocukluğunda
kilosu nedeniyle alay edilen bireylerde, kilosu nedeniyle aşağılanan kişilerde,
fiziksel özellikleri genel kalıplara uymayan bireylerde bu kaygıların meydana
gelmesi mümkündür. Bu durumda sağlıklı beslenme mümkün olmaz. Yaşanan kaygı
nedeniyle bireylerin yeme bozuklukları ve uyku bozuklukları geliştirmesi mümkün
hale gelir. Bunlar kişinin bünyesini zayıf düşüreceği gibi aynı zamanda
kaygılarını da büyük ölçüde tetikler. İçinde bulunan koşullar nedeniyle maddi
açıdan kaygı duyulması da mümkündür. Bu durumlar yeterli maddi güce sahip
olmamaktan, istenilen ürünlerin satın alınamamasından, çevrede görülen maddi
zenginliğin bireyde bulunmamasından ve daha farklı pek çok nedenden
kaynaklanabilir. Bu durumlar sürekli olarak maddi sorunlar yaşandığının
düşünülmesine neden olabilir. Kişiler duyulan kaygı nedeniyle para harcamaktan
kaçınabilir, işlerinin bozulacağını düşünebilir. İşten kovulurlarsa ya da
işleri kötü giderse ne yapacaklarını düşünerek sürekli olarak huzursuzluk
içinde olurlar. Bunlar da genel anksiyete bozukluğu nedenleri olabilmektedir.
Bireylerin pek çok konuda aynı anda anksiyete bozukluğu içinde olması olasıdır.
Örneğin maddi kaygılar içinde olan biri bir yandan çocuklarının geleceği ile
ilgili kaygı duyabilir, kendi işi ile ilgili huzursuz hissedebilir. Bu
durumların sıklıkla görülmesi mümkündür ancak bireyler eğer farklı konularda
yoğun şekilde stres ve huzursuzluk içindeyse bu durumun anksiyete bozukluğu
olduğunu söylemek mümkündür.
Anksiyete
Olup Olmadığınızı Anlayacağınız Testler
Anksiyete
bozukluğu durumunda kişilerin belli testler ile kaygı durumlarının ölçülmesi
mümkündür. Bu testler bireylerin içinde bulunduğu endişenin bir çeşit
ölçeklendirme ile ölçülmesini sağlar. Belli durumlarda nasıl tepkiler
verilebileceğinin baz alındığı, kaygı durumlarında nasıl hissedildiğinin
değerlendirildiği bu testler anksiyetenin tespiti konusunda büyük öneme
sahiptir.
Çocuklarda
Kaygı Bozukluğu: Belirtiler, Nedenler ve Tedavi Seçenekleri
Çocuklarda
kaygı bozukluğu, günümüzde yaygın görülen bir sorundur ve çocuğun günlük
yaşamını olumsuz etkileyebilir. Kaygı bozukluğu, çocuğun yoğun endişe ve korku
hissiyle başa çıkamadığı durumları içerir. Bu makalede, çocuklarda kaygı
bozukluğunu daha iyi anlamak için belirtilerini, nedenlerini ve tedavi
seçeneklerini ele alacağız.
Belirtiler
Çocuklarda
kaygı bozukluğunun belirtileri farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Her çocuk
farklı olabilir, ancak genellikle aşağıdaki belirtiler gözlemlenebilir:
1. Fiziksel
belirtiler: Baş ağrısı, karın ağrısı, mide bulantısı, kas gerginliği ve uyku
sorunları gibi fiziksel şikayetler ortaya çıkabilir.
2. Duygusal
belirtiler: Çocukta sürekli endişe, korku, huzursuzluk ve sinirlilik hissi
gözlemlenebilir. Ayrıca, çocukta aşırı hassasiyet, kolayca korkma ve aşırı
tepki verme gibi duygusal belirtiler de ortaya çıkabilir.
3. Davranışsal
belirtiler: Çocukta okula gitmek veya sosyal etkinliklere katılmak gibi günlük
aktivitelerden kaçınma, mükemmeliyetçilik, obsesif-kompulsif davranışlar,
tırnak yeme gibi davranışsal belirtiler gözlemlenebilir.
Nedenler
Çocuklarda
kaygı bozukluğunun birden fazla nedeni olabilir. Genetik faktörler, beyin
kimyasındaki dengesizlikler, çocuğun yaşadığı stresli olaylar, ailedeki kaygı
bozukluğu öyküsü, yanlış öğrenilmiş kaygı tepkileri gibi faktörler kaygı
bozukluğunun ortaya çıkmasında etkili olabilir.
Tedavi Seçenekleri
Çocuklarda
kaygı bozukluğunun etkilerini hafifletmek ve çocuğun sağlıklı bir yaşam
sürdürebilmesini sağlamak için tedavi seçenekleri mevcuttur. İşte bazı tedavi
yöntemleri:
1. Terapi:
Bilişsel davranışçı terapi (BDT) çocuklarda kaygı bozukluğunun tedavisinde
etkili bir yöntemdir. Terapi seansları, çocuğun kaygı seviyesini azaltmak,
olumsuz düşünceleri tanımak ve değiştirmek için çeşitli teknikler kullanır.
2. İlaç
tedavisi: Ağır kaygı bozukluğu vakalarında, uzman bir doktorun reçete ettiği
ilaçlar kullanılabilir. Ancak ilaç tedavisi, çocuğun durumuna bağlı olarak
dikkatlice değerlendirilmeli ve izlenmelidir.
3. Ebeveyn
ve aile desteği: Ebeveynlerin ve ailenin çocuğa destek olması, kaygı bozukluğunun
yönetiminde önemli bir rol oynar. Ebeveynlerin çocuğun duygusal ihtiyaçlarına
dikkat etmesi, açık iletişim kurması ve destekleyici bir ortam sağlaması
önemlidir.
Sonuç
Çocuklarda
kaygı bozukluğu, zamanında fark edilip tedavi edildiğinde çocuğun yaşam kalitesini
olumlu yönde etkileyebilir. Eğer çocuğunuzda kaygı bozukluğu belirtileri
gözlemliyorsanız, uzman bir psikolog veya psikiyatriste başvurarak doğru tedavi
seçeneklerini değerlendirebilirsiniz. Unutmayın, erken müdahale çocuğunuzun
sağlıklı bir geleceğe adım atmasına yardımcı olabilir.
Bilgi ve
randevu için bize ulaşın. Konya Mavi Psikoloji Danışmanlık Merkezi